Türkiye'den büro ve ofis mimarisi örnekleri

homify.com.tr homify.com.tr
homify Commercial spaces
Loading admin actions …

Modern Türkiye'nin tarihini aynı zamanda mimari yapıların değişimi ve işlevselliklerinin nasıl tanımlandığı üzerinden okumak da mümkün. Üstyapıda başlayan tepeden inme değişimlerin altyapıya yansıma biçimlerindeki sakatlıklar, köylü bir toplumun yukarıdan başlayan Batı tipi bir dönüşüme direnmesi ve önce ithal ikameye, daha sonra ise ucuz işgücüne dayalı hızlı büyümeye yaslanan bir ekonominin yarattığı değişimleri, iş dünyası için tasarlanan mimari yapılarda da görmek mümkün. İşhanı kültürünün egemen olduğu, kapalı bir örgütlenmeden plazalara geçiş esnasında mimari tarihine tersinden girecek birçok anomali ile karşılaşmış olsak da, neyse ki burada birkaç örneğini sergileyeceğimiz gibi, taze, özgün ve iki ucun arasında hem estetik kaygılara sahip, hem de dengeli bir mimari yaklaşım da mümkün olabiliyor. İşte Türkiye'nin halen devam eden sancılı değişim sürecinde hem mimari, hem kültürel açıdan ilginç yaklaşımlar sunan büro ve ofis binalarından birkaç örnek.

Lapis Han, İstanbul

Mimarlık tarihi açısından da birçok önemli eserin ortaya çıkmasına vesile olan Osmanlı'daki bedesten kültürünün Cumhuriyet dönemiyle birlikte yerini işhanlarına bırakması tarihin normal gelişimiydi. Ancak bugünden bakınca, bir çoğu estetikten çok pratik kaygılara dayalı olarak inşa edilen bu işhanlarının bir çoğu Türkiye şehirlerinin profillerini bozan bir diş çürüğü gibi duruyorlar. Oysa İstanbul merkezli Gürallar Yapı tarafından modernize edilen Lapis Han projesi, başka türlü bir yaklaşımın da mümkün olabileceğini bize gösteriyor.

Ödüllü proje

Eski bir hanın günümüz iş yaşamının doğurduğu ihtiyaçlar doğrultusunda modernize edilmesiyle ortaya çıkan bina, üstlenici firmanın ifadesiyle, açık koridorlar üzerinden sağlanan yatay ulaşımı, merdivenleri ve asansör çekirdekleriyle bütün katlara, giriş avlusuna, sosyal merkeze ve garaj katına bağlanabilen farklı ve özel bir proje olarak tasarlanarak Propery Awards tarafından dünyanın, Avrupa’nın ve Türkiye’nin En İyi Ofis Geliştirme Ödülüne layık görülmüş. Lapis Han gerçekten de 50'li yılların geometrik vurgulu, insanı ezen ve modernitenin karanlık yüzünü temsil eden ofis binalarının aksine, oyuncul dış cephesi ve içinde bulunduğu çevreyi boğmayan hacmiyle başka bir iş kültürünün mümkün olduğunu gösteriyor.

Ösak Yönetim Binası, Ankara

Alışıldık ofis ve büro mimarisinin dışına çıkıp, sadece işlevsellik anlamında değil estetik düzeyde de yeni bir soluk getiren örneklerden biri de Ankara'da bulunan Hatırlı Mimarlık'ın imzasını taşıyan, başkentin Gaziosmanpaşa semtindeki bu yapı. ÖSAK Yönetim Binası olarak tasarlanan yapı, dışarıdan öyle görünmese de aktif kullanım alanında dahil edilen bodrum katlarıyla birlikte yedi kattan oluşuyor ve küçük çaplı bir şirketin her türlü ihtiyacını görebilecek şekilde tasarlanmış.

Modern ve insanî

Dış cephe itibarıyla farklı malzemelerin uyumlu biçimde bir araya getirildiği ve 20. yüzyıl ortası modernizminin çağdaş bir yorumu gibi duran binada, üstlenici firmanın ifadesiyle, kmşu yapıya bakan sol yan cephe binanın merdiven ve servis hacimlerini çevreleyip olabildiğince sağırlaşırken, eğim yönünde yer alan sağ yan cephe, işlek bir cadde olan Reşit Galip Caddesi'ne bakan ön cephe ve komşu yapıya bakan arka cephede çalışma alanları gizliliği ve hakim Ankara manzarası göz önünde bulundurulmuş.

Göksü Ofis, İstanbul

Ofis ve büro mimarisi denince genellikle modernizmle özdeşleşmiş beton, çelik ya da aluminyum gibi dış cephe malzemeleri gelir akla. Oysa bu ilgi çekici örnekte görüldüğü gibi, ahşap malzeme kullanarak hem modern zamanın ihtiyaçlarına cevap veren, hem de bildiğimiz anlamda ofis ya da büro mimarisi anlayışını tersyüz eden, farklı ve orijinal bir işyeri mimarisi mümkün. Nevzat Sayın Mimarlık Hizmetleri adına Nevzat Sayın, Sibel Özdoğan, Çiğdem Mahsunlar, İbrahim Eyup ve Mert Eyiler'den oluşan bir ekibin elinden çıkan Göksu Ofis projesi, sadece işlevselliği değil zarafeti, insanî boyutları, etrafındaki doğayla sağladığı müthiş uyum ve yatay mimarisinin getirdiği sıradışı görünümüyle de dikkat çekiyor.

Zarif bir tekne gibi

Üstlenici firmanın kullandığı ifadeyle: Ahşap ızgara ile kaplanan cephe dışarıdan içeriyi saklarken içeriden dışarıyı görmemizi sağlıyor. (… ) Gece ızgaraların arasından süzülen ışık ve sudaki yansımasıyla olduğundan daha görkemli bir ışık kafesine dönüşüyor. Gerçekten Boğaz'da salınan bir balıkçı teknesini andıran bu yapı, İstanbul'un profilini ve kültürel dokusunu yerle bir eden bütün o işyeri binalarına nazire yaparcasına zarif ve etrafıyla uyumlu bir örnek. 

Cần giúp đỡ với dự án nhà của bạn?
Liên lạc!

Những nội dung đặc sắc từ tạp chí của chúng tôi